(Translated by Google) The market you go to for very urgent needs. Before each entry, a cheap meat stew is the place to ponder and also pray against food poisoning. "A101 is not enough to spend" :))) (Original) Çok acil ihtiyaçlar için gidilen market. Her girişten önce, ucuz etin yahnisi hesabı düşünüp, gıda zehirlenmesine karşı aynı zamanda dua da edilen yer. "A101 harca harca bitmez" :)))

(Translated by Google) Standard A101. The shelves are quite irregular. The staff apparently can't catch up. The location is incorrectly marked on the map. Most of the photos are irrelevant. (Original) Standart A101. Raflar oldukça düzensiz. Personel yetişemiyor anlaşılan. Haritada yeri yanlış işaretlenmiş. Fotografların büyük kısmı alakasız.

Super

Bugün vermiş olduğum siparişte hazır böreklik yufka bozulmuş geldi. Müşteri hizmetlerini aramama rağmen ulaşılmıyor. Böyle bir şey olamaz. Küçük bebeğim var markete çıkamıyorum, güvenip siparis veriyorum ve mağdur oluyorum.

(Translated by Google) First of all, there is a lot of queues at the cash register. Now I'm too lazy to go in and shop. Staff is not fast. In addition to this, although it is a small market and there are many employees, there is an irregularity and congestion in the market and its operation. Market manager or anyone in charge should urgently find solutions to these problems. A solution must be found. (Original) Öncelikle kasada çok sıra oluyor. Artık girip alışveriş yapmaya üşeniyorum. Çalışanlar hızlı değil. Bunun yanında metrekaresi küçük bir market olmasına rağmen ve birçok çalışan olmasına rağmen bir düzensizlik bir tıkanıklık var markette ve işleyişte. Market müdürü ya da sorumlusu kimse acilen bu sorunlara çözüm üretmeli. Çözüm üretilmeli.

Mahalle bakali oldular artık her mahallede var neredeyse birde vatandaşları gerçekten dusunseler dahada mükemmel olacaklar eski den dusunurlerdi ama bakkaları bitirdikleri için diğer marketler le birlik olup şimdi rahat rahat istedikleri fiyatları koyuyorlar

(Translated by Google) The chain markets all sell for the same price as if they agreed between them. The sunflower oil I bought for 79 lira was 72 lira at the local market. We trusted them and they are doing what is necessary for us, my right is forbidden (Original) Zincir marketler aralarında anlaşmış gibi hepsi aynı fiyattan satıyor 79 liraya aldığım ayçiçek yağı yerel markette 72 liraydı. Biz bunlara güvendik onlarda bizi gereğini yapıyorlar hakkım haram olsun

Nedense bu zamana kadar tanıtımı yapılan hiç bir ürünü bu mağazada bulamadım ve çok karışık Sakarya'da ki şimdiye kadar gördüğüm en düzenli a101 mağazası çark caddesinin ilerisinde bulunan ordu evinin karşındaki mağaza oraya 5 yıldız veririm

(Translated by Google) An ordinary A101 (Original) Sıradan bir A101

tavuk vb reyonları,soğutucu dolapları kokuyor. yönetim bunu hiç mi görmüyor. bir türlü düzeltmediler. tavuk vb ürünleri bozuk bile çıkabilir. dikkat edin. ürünlerin son kullanma tarihlerine de dikkat edin.

(Translated by Google) I guess the cashiers let me down because they were too tired. (Original) Kasiyerler sanırım çok yoruldukları için enerjimi düşürdüler.

Halkın bakkalı idi ama bunlarda fahiş fiyat pahalligina katılan market zincirlerinden diye gözlemliyorum

(Translated by Google) Because of the pallets placed between the aisles, we cannot get what I want from the aisles. The inside of the store is like a warehouse (Original) Reyon aralarina konulan paletler yüzunden reyonlardan istediğimi alamiyoruz bakamiyoruz. Mahaza icerisi depo gibi olmus

a 101 makul fiyat süper market

Bu market zincirinde hiç bozuk para olmuyor nedense hep helallesiyoruz