5/5 Veysel �. 4 years ago on Google
(Translated
by
Google)
The
construction
of
the
mosque
located
in
the
Cairo
Castle
(Kal‘atülcebel),
which
dominates
the
whole
city,
started
in
1246
(1830)
with
the
order
of
Mehmed
Ali
Pasha,
according
to
the
Ottoman
verse
present
on
the
harim
entrance
gate
in
the
northwest.
Until
1849,
when
Mehmed
Ali
Pasha
passed
away,
the
mosque,
whose
rough
construction
could
only
be
completed,
was
built
by
Hidiv
I.
Abbas
Hilmi,
marble
coverings,
pen
works
inside
the
dome,
and
brass
fence
surrounding
the
tomb
of
Mehmed
Ali
Pasha.
In
1863,
Hidiv
İsmâil
Pasha
had
copper
cast
doors
built,
and
an
added
minaret
was
added
to
the
left
of
the
pulpit
during
the
visit
of
Sultan
Abdülaziz
to
Egypt.
At
the
time
of
Hidiv
Tevfik
Pasha,
the
courtyard
marbles
were
renewed
in
1879
and
the
dome
bullets
were
changed.
The
domes
and
arches
of
the
mosque
were
repaired
in
1931-1939.
The
mosque,
which
was
built
by
a
team
of
masters
led
by
Architect
Yufsuf
Bosnian
brought
from
Istanbul,
consists
of
a
domed
courtyard
and
a
fountain
with
a
fountain.
41
m
on
each
side.
The
square
planned
harim
measures
21
meters.
52
m
in
diameter
and
from
the
ground.
It
is
covered
by
four
central
domes
with
a
central
dome
in
height.
There
are
four
small
domes
at
the
corners.
Transitions
were
provided
by
pendants.
With
this
central
plan
scheme,
Mehmed
Ali
Pasha
Mosque
is
one
of
the
important
representatives
of
classical
Ottoman
architecture
in
Egypt.
The
mosque,
which
has
close
resemblance
to
Fethiye,
Elbistan
and
Humus
ultars
in
terms
of
absence
of
exedras,
is
the
only
example
of
this
type
of
structures
in
terms
of
the
overflow
of
the
frontal
part
in
a
place
covered
with
a
half
dome.
It
resembles
Tunisian
Mehmed
Bey
and
Humus
howls
with
the
hard
reflection
of
the
square
where
the
central
dome
sits
and
its
bulging
half
domes.
The
walls
of
the
mosque
are
2.20
m
below.
thick
and
goes
up
to
1,90
meters
as
you
go
up.
Walls
and
philately
11
m.
up
to
the
height,
it
is
covered
with
a
white
colored
albaster
marble
brought
from
Bani
Suezf
in
the
south
of
Egypt,
and
the
part
above
it
is
decorated
with
gilded
motifs
on
a
white
background.
The
domes
are
decorated
with
colorful
and
golden
gilded
rococo
style
vine
inflorescences,
acanthus
leaves,
fans
and
floral
patterns
in
radial
frames.
Among
the
medallions
on
their
faces,
the
words
“bismillâh,
mâşâallah,
tebârekallah”,
the
names
of
Allah
and
Muhammed
in
the
two
pendants
under
the
dome
in
front
of
the
mihrab,
and
the
names
of
the
four
caliphs
in
the
big
pendants.
There
is
a
choker
motif
consisting
of
grape
bunches,
leaves
and
vine
branches
on
the
lower
part
of
the
niche-shaped
gilded
altar,
which
is
made
entirely
of
marble,
on
the
southeast
facade.
"Sunbeam",
the
heraldry
of
Mehmed
Ali
Pasha,
was
placed
in
the
mirror
of
the
original
pulpit,
which
is
the
largest
wooden
example
in
the
Egyptian
mosques
and
attracts
attention
with
its
gilded
ornaments
in
the
western
corner
of
the
altar.
However,
since
this
pulpit
remained
distant
to
the
altar,
a
new
one
built
in
1939
with
red
marble
inlay
on
gold
gilded
white
marble
with
brass
doors
was
placed
closer
to
the
right
of
the
altar
in
1939.
On
the
northwest
wall
of
the
mosque,
there
is
a
muezzin
with
a
brass
railing
sitting
on
eight
columns.
This
building,
which
is
reached
by
stairs
from
the
minaret
gates,
was
built
in
accordance
with
its
analogues
in
Anatolia.
The
building
is
84
m.
Two
minarets
of
height
are
rising
on
square
bases
along
the
facade.
The
lug
part
has
been
smoothed
in
a
triangular
shape
with
corners
and
stone
moldings
are
superimposed
on
it
and
has
an
octagonal
body
and
grooved.
Both
of
them
have
stone
balustrades,
sitting
on
the
overlapping
moldings.
Between
the
octagonal
honeycomb
and
the
lead-covered
cone,
there
is
a
necklace
decoration
in
the
form
of
a
necklace.
(Original)
Şehrin
bütününe
hâkim
konumdaki
Kahire
Kalesi’nde
(Kal‘atülcebel)
yer
alan
caminin
inşaatına,
kuzeybatıda
yer
alan
harim
giriş
kapısı
üzerinde
mevcut
manzum
Osmanlıca
kitâbesine
göre
Mehmed
Ali
Paşa’nın
emriyle
1246’da
(1830)
başlanmıştır.
Mehmed
Ali
Paşa’nın
vefat
ettiği
1849
yılına
kadar
ancak
kaba
inşaatı
tamamlanabilen
camide
Hidiv
I.
Abbas
Hilmi
tarafından
mermer
kaplamalar,
kubbe
içlerindeki
kalem
işleri
ve
Mehmed
Ali
Paşa’nın
kabrini
kuşatan
pirinç
parmaklık
yaptırılmıştır.
1863’te
Hidiv
İsmâil
Paşa
bakır
dökme
kapıları
yaptırmış,
Sultan
Abdülaziz’in
Mısır’ı
ziyareti
sırasında
minberin
soluna
bir
maksûre
ilâve
edilmiştir.
Hidiv
Tevfik
Paşa
zamanında
1879’da
avlu
mermerleri
yenilenmiş,
kubbe
kurşunları
değiştirilmiştir.
1931-1939
yıllarında
caminin
kubbe
ve
kemerleri
tamir
görmüştür.
İstanbul’dan
getirtilen
Mimar
Yûsuf
Boşnak
başkanlığında
bir
usta
ekibi
tarafından
yapımı
gerçekleştirilen
cami
kubbeli
bir
harimle
şadırvanlı
bir
avludan
meydana
gelmektedir.
Her
kenarı
41
m.
ölçüsünde
olan
kare
planlı
harim,
dört
fil
ayağına
oturan
21
m.
çapında
ve
zeminden
52
m.
yüksekliğinde
bir
merkezî
kubbe
ile
dört
yarım
kubbe
tarafından
örtülmüştür.
Köşelerde
ise
dört
küçük
kubbe
bulunmaktadır.
Geçişler
pandantiflerle
sağlanmıştır.
Bu
merkezî
plan
şeması
ile
Mehmed
Ali
Paşa
Camii
klasik
Osmanlı
mimarisinin
Mısır’daki
önemli
temsilcilerinden
biridir.
Eksedralara
yer
verilmemesi
bakımından
Fethiye,
Elbistan
ve
Humus
ulucamileriyle
yakın
benzerlik
gösteren
cami,
mihrap
önü
bölümünün
yarım
kubbeyle
örtülü
bir
mekân
halinde
cepheden
taşması
bakımından
bu
tip
yapılar
arasında
tek
örnektir.
Merkezî
kubbenin
oturduğu
karenin
dışarıya
sert
bir
şekilde
yansıtılması
ve
şişkin
yarım
kubbeleriyle
de
Tunus
Mehmed
Bey
ve
Humus
ulucamilerine
benzemektedir.
Caminin
duvarları
altta
2,20
m.
kalınlığında
olup
yukarıya
çıktıkça
1,90
metreye
kadar
düşmektedir.
Duvarlar
ve
filayakları
11
m.
yüksekliğe
kadar
Mısır’ın
güneyindeki
Benî
Süveyf’ten
getirilen
beyaz
renkli
albaster
mermeriyle
kaplanmış,
bunun
üzerindeki
kısım
beyaz
zemin
üzerine
yaldızlı
motiflerle
süslenmiştir.
Kubbeler
radyal
çerçeveler
içine
alınmış
renkli
ve
altın
yaldızlı
rokoko
tarzında
asma
salkımları,
akant
yaprakları,
yelpazeler
ve
çiçek
desenleriyle
bezenmiştir.
Yüzeylerindeki
madalyonlar
içinde
“bismillâh,
mâşâallah,
tebârekallah”
ibarelerine,
mihrap
önündeki
yarım
kubbe
altında
bulunan
iki
pandantifinde
Allah
ve
Muhammed,
büyük
pandantiflerde
ise
dört
halifenin
isimlerine
yer
verilmiştir.
Güneydoğu
cephesinde
tamamen
mermerden
yapılmış,
yuvarlak
kemerli
niş
şeklindeki
yaldızlı
mihrabın
alt
kısmında
caminin
beden
duvarlarını
boydan
boya
kateden
üzüm
salkımı,
yaprağı
ve
asma
dallarından
oluşan
gerdanlık
motifi
mevcuttur.
Mısır
camilerindeki
en
büyük
ahşap
örnek
olan
ve
mihrap
çıkıntısının
batı
köşesinde
altın
yaldızlı
süslemeleriyle
dikkat
çeken
orijinal
minberin
aynalığında
Mehmed
Ali
Paşa’nın
hânedanlık
arması
olan
“güneş
ışını”
yerleştirilmiştir.
Ancak
bu
minber
mihraba
uzak
kaldığından
Kral
Fârûk
zamanında
1939’da
pirinç
kapılı,
altın
yaldızlı
beyaz
mermer
üzerine
kırmızı
mermer
kakmalı
olarak
yapılan
yenisi
daha
yakına
mihrabın
sağına
yerleştirilmiştir.
Caminin
kuzeybatı
duvarında
sekiz
sütun
üzerine
oturmuş
pirinç
korkuluklu
müezzin
mahfili
bulunmaktadır
Minare
kapılarından
merdivenlerle
ulaşılan
bu
mahfil
Anadolu’daki
benzerlerine
uygun
biçimde
inşa
edilmiştir.
Yapının
84
m.
yüksekliğindeki
iki
minaresi
cephe
boyunca
uzanan
kare
kaideler
üzerinde
yükselmektedir.
Pabuç
kısmı
köşeleri
kademeli
üçgen
şeklinde
yumuşatılmış
ve
üstüne
taş
silmeler
bindirilmiş
olup
sekizgen
gövdeli
ve
yivlidir.
Üst
üste
bindirilmiş
silmelere
oturan
iki
şerefesi
de
taş
korkulukludur.
Sekizgen
petekle
kurşunla
kaplı
külâh
arasında
gerdanlık
şeklinde
bitkisel
süslemeye
yer
verilmiştir.